Şişmanlık (obesite) ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde çok büyük bir sorun haline geldi. Her türlü abur cubur, fast food yemekleri ve trans veya doymuş yağlarla dolu yemeklerle veya paketli/hazır gıdalar ile dolup taşıyoruz. Bu illüstrasyonda, hamburger yiyen, tam anlamıyla bir hamburger (a fat-hamburger body) haline gelmiş bir adam çizilmiş.
Tasavvufta ruh dünyamızın hayvani özelliklerinden arındırılması için az yemek ya da et yememek orucu (riyazet) yapılır.
M. Gandhi ise cüsseli ve agresif İngilizlere karşı, zayıf, munis Hindu'ların bağımsızlık kazanmasının yolunun "et yemek" olduğuna inanmış geçici bir süre. Ancak sonrasında o zayıf bedeniyle koca bir imparatorluğu dize getirmiş.
Gerek ruhumuz, gerek bedenimiz yediğimiz-içtiğimiz şeyler tarafından şekillendiriliyor mu acaba gerçekten? Ne dersiniz?
(Arkadaşım KB'den)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder