Özellikle çocuklara yönelik hazır kahvaltılıkların ve sair paketlenmiş gıdaların içerik bilgilerine bakarsanız, tek bir ortak bileşen görürsünüz: şeker. Yukarıdaki resimde sanatçı, çocuklarımızın ağızlarına günlük olarak koyabileceğimiz korkutucu bir metaforu göstererek gerçekten ne ile beslenmek ve ne tüketmek istediğimizi düşünmenizi sağlamaktadır.
Şişmanlığın artık bir halk sağlığı sorunu olduğu zamanımızda, beslenme biçimimiz daha doğal/fıtri hale dönüşmedikçe bu tehdit gittikçe artacak görünüyor. Bir taraftan gıda endüstrisindeki rekabet baskısı ve kârı maksimize etme çabaları, diğer taraftan çocukluktan itibaren yeni endüstriyel gıdaların lezzetine adapte olarak değişen damak zevki, bu tehdidi oldukça zor yönetilir bir sorun haline dönüştürüyor.
Tıpkı, daha önce devlet eliyle yaygınlaştırılan sigaranın, kullanımındaki kısıtlamanın yaygınlaşması ve bunun devlet politikası haline gelmesine benzer şekilde okul kantinlerinde rafine gıda kısıtlanmasına gidilmesi yoluyla, üç vakte kadar bu tür "junk gıda" kısıtlamalarının da devlet politikası haline gelebileceğini umabiliriz. Fakat bu arada birkaç nesil kaybedilebilir. Bize düşen, yavrularımızı korumaya almak. Becerebilirsek!
Arkadaşım KB
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder