Allah'ım,
Sen ki yücesin, azizsin; her şeye kadirsin ve rahmet sahibisin. Göklerde ve yerde olan her şeyi işitir, görürsün. Peygamberin Muhammed Mustafa’ya sonsuz salat ve selam olsun. Zayıf sözlerimi yücelt; insanlara ulaşsın diye arz ediyorum. Sözlerimi değerli kıl ki, insanlar dinlesin ve üzerinde düşünsün. Sözüme etki gücü ver, merhametini esirgeme. Kullarının beni duymasını sağla.
Allah’ım, yalnızca Sana yalvarırım; başka sığınacak kimsem yok. Üzüntümü ve hüznümü yalnızca Seninle paylaşırım. İnsanlara derdimi anlatamıyorum, dinleyenler az.
Allah’ım, yüreğimde bir yük, dilimde yalnızca senin duyabileceğin bir dua var. Türkiye'den uzakta, halkımın içindeki sıkıntıları görmek kalbimi kırıyor. Gün geçtikçe derinleşen yaralar içinde, adaletin ve merhametin izini sürenlerin sesini yükseltiyorum.
Ülkemde, bir zamanlar bir arada yaşamanın huzuru içinde olan insanlar, şimdi birbirine yabancı; siyasi, etnik ve dini farklılıklar yüzünden bölünmüş durumdalar. Toplumum, zulüm ve adaletsizlik sarmalında kaybolmuş, akıl ve bilimin ışığından uzaklaşmış gibi görünüyor.
Milletimin son zamanlarda tamamen dengesizleştiğini, akıl tutulması yaşadığını görüyorum. Zulümde birlik olmuş, savunmasız insanlara yafta yapıştırma yarışına girmişler. Kendilerine sadece faydası olan milyonlarca insana törörist etiketi yapıştırdı, yüzbinlercesini işlerinden etti, hapse attılar. Onlarca anne, yaşlı, hasta ve bebek zulüm görüyor hapislerde. Yapılanların hiçbiri akılla, bilimle, dinle ya da ahlakla açıklanamaz. Adaletsizlik, toplumun ana ilkesi haline gelmiş; bir zalimin ve onun yandaşlarının nefret dolu söylemleriyle uçuruma doğru koşuyorlar.
Hakikati söyleyenleri susturuyor, gazetecileri hapse atıyor, alimlere işkence yapıyor, ölülere dahi hakaret ediyorlar. İlmî sözler dinlenmiyor, yazılanlar okunmuyor. Dedikodular ve münafıkların yalanlarıyla hareket ediyorlar. Halkımın yönünü şaşırdığını, kısa vadeli çıkarlar uğruna zalim yöneticilere destek verip zulme ortak olduklarını görüyorum.
Allah'ım, aralarında bilerek zalimlik yapanlar da vardır. Ama onların çoğu cahil, bilmiyorlar. Onları helak etme, düşünmeleri için mühlet ver. İçlerindeki iyiler için, ya Rab. Allah'ım, geçmiş iyilikler hatırına, gelecekte içlerinden çıkacak muhtemel hayırlı nesiller hatırına, onları helak etme. Hakkı hak olarak görebilmeleri ve ona uymaları için basiret ver.
Allah’ım, halkımın içindeki iyilikten yana olanları kuvvetlendir. Gerçekleri söyleyen, adaleti savunan, zulme başkaldıran yürekleri koru. Onların sesleri, toplumun daha iyi bir geleceğe uyanması için bir ışık olsun.
Adaletsizliğe uğrayan herkese, her yaştan, her inançtan ve her kökenden olanlara merhamet et. Onlara sabır ve güç ver. Mazlumlara yapılan zulmü sona erdir ve onlara adaletin serinliğini göster.
Allah'ım, ömrümü ilimle, araştırma ve öğrenmeyle geçirdim ama halkım beni ve benim gibileri dinlemiyor. Sana sığınıyor, sadece Senden yardım istiyorum. Eğer bu toplumu helak edeceksen, içlerindeki masumları ayır. Onlar, bütün zorluklara rağmen, tebliğlerine devam ediyor; dışlanmayı, horlanmayı, hakareti ve işkenceyi göze alarak... Senin merhametini biliyorum, halkımın içindeki mazlumlara merhamet et, onlara daha fazla eziyet edilmesine izin verme.
Mülk Senin, her şey Senin kontrolünde. Senden başka sığınacak yok, Senden gelen her şeye razıyım. Beni bağışla, hidayet üzere adımlarımı sabit kıl. Peygamberin Muhammed Mustafa’ya sonsuz salat ve selam olsun; yalnız Sana kulluk eder, yalnız Senden yardım dilerim.
Amin.