10 Temmuz 2022 Pazar

Dua Listem

 

Dua etmeyi rahmetli annemden öğrendim. Her akşam yatmadan önce birlikte dua ederdik. Bazen yolda yürürken de bana dualar öğretirdi. O, duayı ibadet maksadıyla yapardı. Nasıl ve ne zaman kabul edileceğini düşünmeden dua ederdik. İnandığımız için dua ederdik. Çünkü dua ibadettir.

Annemden öğrendiğim dua adetimi hep devam ettirdim. Sevdiklerimize isimleriyle dua etmenin önemini öğrendikten sonra ise kendime bir dua listesi yaptım. Listemde yaklaşık 200 kişi var. Onlara her gün dua ediyorum. Yaşım ilerledikçe listemdekilerden vefat edenler oluyor. Onlara da rahmet diliyorum.

Dua listemde irtibatımız kopan insanlar da var. Onların da bazılarına dua etmekten geri duramıyorum. Hüseyin, cadı avı sürecinde dinci zalimlerin yanında oldu. "Allah'ın sadık kulu" dediği dostlarını insanlık düşmanlarına sattı. Serkan, kul hakkı yemekten korktuğu için Kabe'de gözyaşı dökerdi. O da zalimler kervanına katıldı. Duamdan çıkaramadığım başkaları da var. Onların durumlarına kahroluyorum. Dua ediyorum.

Bir de Dr. İsmail abim var. Bende emeği olan az sayıdan insanlardan biri. İletişimimiz en kötü günlerimde dahi devam etti. Almanya'ya geldiğimde beni aradı. Hatırımı soracaktı. Konuşurken şoförünün sesini duydum. "Onunla konuşma, başına iş gelir". Beni yıkan, faşist duygulardan beslendiğini düşündüğüm bu söz olmadı. Esas İsmail abinin telefonu kapamasıyla yıkıldım. Ona da dua ediyorum her gün. 

Kendim için de dua ediyorum. "Allah'ım beni zulme destek verenlerden eyleme. Doğruyu görme basireti ver. Utanacağım işler yaptırma".

Bugün bayram. Müslüman dindaşlarımın Kurban bayramını tebrik ediyorum. Bayramlarda insanlar daha çok dua ediyor. Dua ederken bir hususu unutmamalıyız: Duanın gerçekleşmesi için eylem de gerekir. Kalpten yapılan duaların ötesinde fiilen de dua etmeli. Zulmün pervasızca kol gezdiği günümüzde fiili dua nasıl olur? Öncelikle sessiz kalmamakla olur. Mazlum en azından "Bana zulmediliyor" diyebilmeli. Sonra zalimlerin karşısında olmalı, zalime zulmünü haykırmalı, zulme engel olmaya çalışmalı, mazlumlara madden ve manen destek olmalı ve zulme karşı mücadele edenlerle birlik olmalı. Yoksa korkarım dua listemizi eyleme dönüştüremiyorsak güzel günlerin gelmesini daha çok bekleriz.

Sizin de dua listeniz var mı? Eğer yoksa belki şimdi oluşturursunuz. Hatta belki beni de eklersiniz :)

3 Mayıs 2022 Salı

Düşüncemi Hapsedemediler!


Zâlimlere dedirir bir gün kudret-i mevlâ,

Tallahi lekad âserakellâhu aleynâ. (Ziya Paşa)

Düşüncemi Hapsedemediler! 

 

Tıp doktoruyum. Aile hekimliği profesörüyüm. Mesleğimin gerektirdiği yoğunluk nedeniyle, genellikle alanım dışındaki eserleri okumaya pek fırsat bulamamıştım. Ancak bir gün, hayatım tamamen değişti. Yurt dışında 14 bin dolar maaşla çalışmaya hazırlanırken, terör örgütü üyeliğiyle suçlandım ve bir kafese atıldım.

Hapsedildiğim bu süreçte, okumak benim için bir kurtuluş yolu oldu. 14 ay boyunca neredeyse durmaksızın okudum. Bir gün, içimde çok daha derin bir ihtiyaç belirdi: Yazma ihtiyacı. Daha önce ne yazma deneyimim ne de bu konuda bir yeteneğim vardı. Ama anladım ki, yaşadıklarımı, duygularımı ve düşüncelerimi yazmalıyım. Yazmak, bir nevi direnç gösterme aracı oldu benim için.

Bu kitabı yazarken, hece ölçüsü ve kafiyeleri kullanarak yaşadıklarımı, hissettiklerimi ve gördüklerimi anlatmaya çalıştım. Belki de, bir profesörün değil, bir şairin kaleminden çıkmış gibi görünebilir. En zor dönemlerimde bana güç veren bu kelimelerin, sizlere de aynı şekilde dokunacağını ve yaşadığınız zorluklarda yalnız olmadığınızı hissettireceğini umuyorum.

Destanın "mazlum" olması, onun olağanüstü kahramanlıklar, büyük zaferler ya da başarılarla değil; zulüm, baskı ve haksızlıklarla şekillenmesindendir. Bu eserin her sayfası, mazlumun sesinin, kalemle yazılan bir destanın yankısıdır. Bu zulüm yıllarında yüz binlerce mazlum, yaşatılan despotizme ve çektirilen eziyetlere rağmen, onurlu ve vakur bir duruş sergiledi. Cezaevinde gördüğüm her bir kişinin hayatı, bir destan niteliğindeydi. Umarım bu satırlar, yüreğinizde bir yer bulur ve sizleri de adalet, insanlık ve özgürlük adına bir kez daha düşünmeye sevk eder.

Prof. Dr. Zekeriya Aktürk

Düşüncemi Hapsedemediler!

4 Nisan 2022 Pazartesi

Din Tüccarları


Acayip bir devre geldik,
Saraylarda din satarlar,
Sultanının tâcı tahtı,
Yedikleri hep dindir din.

Din alırlar din satarlar,
Kara fetvacı tutarlar,
Dini rüşvetle tartarlar,
Sömürülen hep dindir din. 

Şehitlik kutsaldır derler,
Tutar istismar ederler,
Bayrağı sütre ederler,
Soydukları hep dindir din.

Hırsıza çanak tutarlar,
Hatta önüne yatarlar,
Mallarına mal katarlar,
Çaldıkları hep dindir din.

Ak derler kara çıkarlar,
Hak derler cürüm yaparlar,
Esrar eroin çekerler,
Sattıkları hep dindir din.

Adalet der caka satar,
Kadını hapse atarlar.
Yalan mı hasta tutsaklar?
Bozdukları hep dindir din.

Yalana yalan katarlar,
Yetim hakkını yutarlar,
Alimi maphus tutarlar,
Tükettikleri hep dindir din. 

Ahlakı yozlaştırırlar,
Nesli soysuzlaştırırlar,
Dini oyuncak yaparlar,
Zarar gören hep dindir din.

Bakara, makara sallar,
Dini hafife alırlar,
Din diyerek aldatırlar,
Söylemleri hep dindir din.

Güce Rabb diye taparlar,
Önce işkence yapar,
Sonra namaza kalkarlar,
Bilmem bu nasıl dindir din?

Bu millet, ne zaman kalkar,
Yapılandan hicap duyar,
Adalete, Hakka uyar;
O gün acımı dindirdin.