- Milgram Deneyi: Otorite figürlerine itaat etme eğilimimizi ortaya koymuştur. Bireyler, vicdani değerleriyle çelişse bile, otorite tarafından yönlendirildiğinde emirlere uyma eğilimi göstermiştir. https://tr.wikipedia.org/wiki/Milgram_deneyi
- Stanford Hapishane Deneyi: Bireylerin atanmış rolleri nasıl içselleştirdiğini ve bu rollerin insanlara zarar verebilecek davranışlara nasıl yol açabildiğini göstermiştir. https://tr.wikipedia.org/wiki/Stanford_hapishane_deneyi
- Marina Abramović'in Performansı (Rhythm 0): Bir sanatçının, insanların savunmasız bir bireye nasıl zarar verebileceğini dramatik bir şekilde sergilemiştir. https://en.wikipedia.org/wiki/Rhythm_0
- Kırık Camlar Teorisi: Çevresel bozulmanın toplumdaki düzensizliği ve vandalizmi nasıl tetiklediğini açıklar. https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C4%B1r%C4%B1k_camlar_teorisi
- Joshua Bell Deneyi: Ünlü bir keman sanatçısı metroda çaldığında, müziğin değerinin çevresel etkilerle nasıl göz ardı edilebileceğini göstermiştir. https://youtu.be/hnOPu0_YWhw?si=E_M7ubPkGEEWe_7-
- Bystander Effect (Jhon Darley & Bibb Latene Deneyi): Bir grup içinde, bireylerin bir mağdura yardım etme olasılığının nasıl azaldığını ortaya koymuştur. https://en.wikipedia.org/wiki/Bystander_effect
- Emilie Caspar ve Valeria Gazzola'nın Çalışması: İnsanların otorite figürlerinden gelen emirlere ne kadar kolay uyduğunu göstermiştir. https://en.wikipedia.org/wiki/Obedience_(human_behavior)
- Solomon Asch Deneyi: Toplumsal baskının bireysel kararları nasıl etkileyebileceğini gösterir. https://tr.wikipedia.org/wiki/Asch_deneyi
- Bobo Doll Deneyi: Çocukların yetişkinlerin agresif davranışlarını nasıl taklit ettiğini açıklar. https://en.wikipedia.org/wiki/Bobo_doll_experiment
Bu deneyler, kötülüğün ve barbarlığın toplumlarda nasıl "olağan ve normal" olarak kabul edilebileceğini gözler önüne sermiştir. Kötülük ve iyilik, insan doğasının ayrılmaz parçalarıdır ve genetik yapılarımızda mevcuttur. Ancak hangisinin baskın çıkacağı, bireyin aldığı eğitim, yaşadığı sosyal çevre ve kültürel yapı ile şekillenir.
Özellikle Almanya'nın tarihi, bu durumu vurgulayan çarpıcı bir örnektir. Aydınlanma ve Sanayi Devrimi'nin beşiği olan bu ülke, zamanla, faşist bir diktatörün etkisi altında kısa sürede nasıl değişebileceğini göstermiştir.
“İnsanlar kendi idarecilerinin yolundadırlar”. Toplum, liderlerin yön verdiği şekli alır. Bu nedenle kanaat önderleri, devlet yöneticileri, aydınlar, gazeteciler ve sanatçıların toplum üzerindeki etkileri büyük sorumluluk taşır.
Kötülüğü engellemek için aktif çabalar gereklidir. Toplumda bu tür misyonlara sahip bireylerin desteklenmesi, kötülüğün yayılmasını önlemek için hayati önem taşır. Kendimize sormalıyız: Ben kötülük ve iyiliğin mücadelesinde ne yapıyorum ve nerede duruyorum?
*Beşirli hocama bu yazı için verdiği ilhamdan dolayı teşekkür ederim.